A'dan Z'ye Kolajen
Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni         Sonunda Geldi, Kiperin Mor Kolajeni        

A'dan Z'ye Kolajen

İçindekiler

 

Kolajen, bir protein çeşididir. Kolajen peptit ise, kolajen proteinin hidrolize edilmesi sonucu küçük parçalara yani küçük molekül ağırlıklıklarına ayrıldığında aldığı isimdir.

Kolajen, aynı zamanda vücudumuz tarafından doğal olarak üretilen ve vücudumuzda sudan sonra en çok bulunan maddedir.

Vücudumuzun bağ dokularındaki proteini kolajen oluşturur ve vücudumuzu bir arada tutması ana görevidir. Yunanca tutkal anlamına gelen ‘’kolla’’ kelimesinden türetilmiş olması, kolajenin bir nevi yapıştırıcı görevi görmesindendir.

Cilt, eklem, kıkırdak, saç, tırnak, tendon, kemik, kas, diş, göz yani içeriği kolajen olan tüm dokulara yapı, esneklik ve kuvvet kazandırarak, bu dokuların şeklini ve işlevini korur.

Bir isim verilmeden çok önce, kolajen atalarımızın günlük beslenmesinin bir parçasıydı. Çünkü bir hayvanın deri, kıkırdak gibi kolajen içeren kısımlarını kolaylıkla yiyorlardı.

Kolajen Hakkında Her Şey

- Kolajen, vücudumuzun toplam proteinin %30’unu oluşturur. Klinik Çalışma(6)

- 16 çeşit kolajen çeşidi vardır. %80 ile %90 arası tip 1-2-3 kolajendir. Klinik Çalışma(7)

- Bazı gram-kolajen fibrilleri, gram-çelik’den daha güçlüdür. Bu bilgiyi daha detaylı inceleyin. Klinik Çalışma(8)


- Kolajen, bazı gıdalarda mevcut olan doğal bir besindir. Kemik suyu, bazı sakatatlar ve kelle paça çorbasında bol miktarda bulunmaktadır. Klinik Çalışma(9)

- Klinik çalışmalar, vücudumuzun kolajen üretme görevinin 40 yaşında %25, menopoz döneminde %40 ve 60 yaşında %68 oranında azaldığını göstermektedir. Klinik Çalışma(10)

- Kolajen peptit takviyesi ile günlük dozu 10g’a kadar yapılan klinik çalışmalar, kolajen peptit takviyesinin doz alımının arttığında, faydasının çoğaldığını kanıtlamıştır. Klinik Çalışmalar: (1) - (2) - (3) - (4) - (5)

- Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), günlük kolajen peptit takviyesi dozunu 20g olarak belirlemiştir. Türkiye’de günlük alınması gereken doz temkinli yaklaşılarak 10g olarak belirlenmiştir.


Kolajenin Diğer Protein Çeşitlerinden Farkı Nedir?

Kolajen proteini, yüksek amino asit miktarları ve benzersiz özellikleri nedeniyle whey ve kazein proteinlerinden farklıdır. Cilt güzelliği, eklem, kemik, tendon, tırnak ve saç sağlığını doğrudan etkilemesi, kolajenin içindeki özel amino asit karışımından kaynaklanır. Özellikle hidroksiprolin, kolajene özgü olup diğer amino asitlerle kararlı bağlar oluşturur. Bu biyoaktif peptitler, kolajenin eşsiz özelliklerini sağlar. Glisin ve prolin konsantrasyonu, diğer protein çeşitlerinden 10 ile 20 kat daha yüksektir. Bu spesifik amino asit bileşimi, kolajene benzersiz besinsel ve fonksiyonel özellikler kazandırır. Klinik Çalışma (6)

Kolajenin Faydaları Nelerdir?

Kolajen, teknolojinin gelişmesiyle popüler olmuş bir gıda takviyesidir ve klinik çalışmalar sayesinde faydaları daha iyi anlaşılmaktadır.

Cilt: Kolajen, cildin %70'ini oluşturur. Cildin dış tabakası epidermis ultraviyole (UV) ışınlardan ve zararlı bileşenlerden korur, dermis ise daha kalın ikinci tabakadır ve burada kolajen bulunur. Yaşlanma bu bölgede başlar ve yüzeyde görünmeden önce gelişir.

Cilt yapısının kilit bir bileşeni olan kolajen, elastin ve eksikliği halinde ciltte kuruluk oluşturan hyalüronik asidin üretimini uyarır ve nemi hapsetmesine yardımcı olur. Klinik Çalışmalar (11) - (12)

 

 

 

Kemik: Kemik kütlesinin %90'ını kolajen oluşturur. Kolajen seviyeleri azaldıkça kemikler zayıflar ve daha kırılgan hale gelir.

Klinik Çalışma (13)

Kas: Kas dokusunun %1-10'u kolajenden oluşur. Kolajen, kasların güçlü ve düzgün çalışması için gereklidir. Araştırmalar, kolajen peptit takviyelerinin yaşa bağlı kas kütlesi kaybını önleyebileceğini ve kas büyümesini artırabileceğini göstermiştir.

Klinik Çalışma (14)

Tendon: Tendonlar, kasları kemiğe bağlayan güçlü fibröz bağ dokularıdır ve %85 oranında tip 1 kolajen ve proteoglikanlar içerir.

Klinik Çalışma (15)

Saç: Saçın %65 ile %95'i kolajenden oluşur. Yaşla birlikte saç lifleri zayıflar, kırılgan hale gelir ve daha az parlak görünür. Kolajen, saç korteksini artırarak mekanik dayanıklılığı ve saç parlaklığını artırır.

Klinik Çalışma (16)

Tırnak: Kolajen, keratin üretimini destekleyerek zayıf ve kırılgan tırnakların güçlenmesine yardımcı olur.

Klinik Çalışma (17)

Kolajen Bağışıklık Sistemini Güçlendirmeye Yardımcı Olur Mu?

Yetişkin bir insan, ortalama 350 m² büyüklüğünde bağırsaklara sahiptir. Vücudumuzdaki en büyük organ olan bağırsaklarımızda, bağışıklık sistemi hücrelerinin %70’i bulunmaktadır.

Bağırsak duvarı, kolajenden oluşan mikroskobik kıvrımlardan yani “villus”lardan meydana gelmektedir. Sızdıran bağırsak veya bağırsak geçirgenliği hastalığı, ince bağırsağın duvarı hasar gördüğünde, sıkı bağların bozulmasıyla birlikte gerçekleşir. Bağırsaklardan kan dolaşımına sadece sindirilmiş besinlerin, mineral ve vitaminlerin geçmesine izin veren geçiş noktaları olan sıkı bağlar hasarlı iken, kan dolaşımına zararlı maddeler ve toksinler geçebilmektedir. Sızan patojenler veya iyi sindirilmemiş besinlerin kan dolaşımına karışmasıyla, bağışıklık sistemi tanımadığı bu maddelere karşı saldırıya geçmektedir. Yani bağışıklık sistemi kendi dokusuna saldırmaktadır ve enflamasyon oluşmaktadır. Bağışıklık sisteminin zayıflaması, besin alerjileri, enerji azlığı, kronik yorgunluk ve tiroid hastalıkları gibi birçok hastalığın sebebi olabilir.

Bağırsak duvarında hasar oluştuğunda, vücudumuz bağırsak duvarını onarmak için yeni düz kas hücreleri üretmeye başlar. Klinik çalışmalar, düz kas hücreleri üretilirken kolajen üretiminin en yüksek seviyede olduğunu göstermiştir. Kolajen, sıkı bağların boşluklarını doldurarak bağırsak duvarını onarır. Böylelikle sağlıklı bir sindirim ve bağışıklık sistemimiz oluşur.

Klinik Çalışmalar için:
Klinik Çalışma (18) -  Klinik Çalışma (19)

Koronavirüs salgınına karşı yüksek miktarda kolajen içeren gıdalar (kelle paça, kemik suyu) veya kolajen peptit takviyesi kullanmamız bağışıklık sistemimiz için gereklidir.

Diyet Takviyesi

Kolajen peptit, bir diyet takviyesidir. Kolajen, diğer protein çeşitlerine (et, tavuk, balık, soya, whey, kazein) göre en çok tok tutan proteindir. Klinik Çalışma (20) için:

Hidrolize sığır kolajen takviyesi ile yapılan klinik çalışma, kahvaltıda alınan farklı protein çeşitlerinin doygunluk etkisini ve öğle yemeğindeki enerji alımı üzerindeki etkilerini değerlendirmiştir. Klinik çalışma, kolajen proteinin uzun süreli tokluk sağlayarak ve açlığı geciktirerek diğer protein çeşitlerinden daha iyi performans gösterdiğini kanıtlamıştır.

Klinik çalışma; kolajen içeren kahvaltıların, öğle yemeğinde kazein ve soya kahvaltılarına kıyasla ~%20 daha düşük enerji alımına neden olduğunu kanıtlamıştır. %20'lik enerji alımı azaltımı, iştahtaki ~%40'lık bir azalmayla ilişkilidir, bu da kolajen peptit takviyesinin neden bu kadar kısa sürede popüler olduğunu açıklar.

Kolajen peptit takviyesinin yüksek gramajlarda alınması, vücudumuzu tok tutması için önemlidir. Kolajen proteini su tutup genişleyerek, midede hacim kaplar. Böylece açlık hissi azalır. Aynı zamanda, yüksek gramajlarda alınan kolajen proteini, yüksek ve çeşitli amino asit değerleri ile vücudumuza gerekli besinleri sağlar. Kolajen peptit takviyesinin içeriğinde şeker ve yağ bulunmamakta, bu da yağ yakımı için önemlidir. Düşük glisemik indeksli saf kolajen peptit takviyesi alındığında, insülin hormonu salınımını fazla tetiklemez ve leptin hormonunun dolaşımı sayesinde yağ yakımı hızlı bir şekilde gerçekleşir.

Sığır Kolajeni mi Balık Kolajeni mi?

Kolajen hidrolize edildiğinde, üçlü heliks ayrılır ve uzun amino asit zincirleri, küçük amino asit peptitlerine bölünür. Amino asit kompozisyonu, sığır veya balık için aynıdır. Her tipin fibril yapısı aynıdır. Kompakt üçlü sarmal yapı da, üç uzun amino asit zincirinden oluşur. Bu nedenle kolajen peptitlerin üretildiği hayvan kaynağı bir fark oluşturmaz. Klinik Çalışma (21) için:

Tip 1 Kolajen: Vücudumuzda en fazla bulunan kolajen çeşididir. Yoğun olarak paketlenmiş sıkı liflerden oluşur ve en uzun üçlü sarmalları oluşturur. Bu sayede dokular kopmadan esneyebilir hale gelir. Elastik yapılar vücudumuza kuvvet ve esneklik sağlar. Yaraların iyileşmesinden de sorumludur.
Tip 3 Kolajen: Organlarımızı oluşturan hücre dışı matrisin ana bileşenidir. Damarları ve kan dokusunu oluşturur. Organların, arterlerin ve kasların yapısını destekleyerek, damarlara esneklik ve kaslara güç sağlar. Cilde esnek bir yapı kazandırır.

Kolajen Eksikliği Belirtileri

Zamanla vücudumuzdaki kolajen üretiminin yavaşlaması, vücudumuzun fizyolojik hasarı daha az tamir edebileceği anlamına gelir. Yüzümüzde beliren ve geçmeyen yorgunluk görüntüsü, cilt kırışıklıkları, eklem ağrıları, saç dökülmeleri ve tırnakların kolay kırılması kolajen eksikliğini anlayabileceğimiz en basit belirtilerdir.

Kolajen kaybı zamanla gerçekleşen doğal bir süreçtir ancak UV ışınlarına fazla maruz kalma, strese bağlı kortizol artışı, hava kirliliği, alkol, sigara, şeker ve rafine karbonhidrat tüketimi gibi yaşam tarzı seçimleri kolajen kaybını hızlandırarak erken ve yoğun yaşlanma belirtilerine yol açar.

İçten Gelen Güzellik "Kolajen"

Tıbbi müdahale ve kozmetik ameliyatları yaşlanmanın bazı etkilerini azaltabilir ancak bu durum genellikle kısa sürelidir. Kolajen peptit gibi takviye edici gıdalar sağlığımızı desteklemek ve yaşlanmanın etkilerini hafifletmek için geliştirilmiştir. Yüksek biyoaktif ve biyoyararlı olması, ne kadar kaliteli üretilirse vücudumuzun kolajen peptitleri emmekte ve bunlardan faydalanmakta zorlanmadığı anlamına gelir.Dıştaki güzellik, içten sağlam bir temel gerektirir.

En İyi Etki İçin: 2000k Dalton Kolajen Peptitler

Kolajen ne kadar kaliteli hidrolize edilirse, uzun kolajen lifleri o kadar küçük kolajen peptitlere bölünür. Molekül ağırlığı 2000k Dalton olan kolajen peptitler, kolayca sindirilir ve vücudumuz tarafından rahatça emilir.

Klinik çalışmalar ile kanıtlanmış, %100 Saf ve Doğal, "Pureness For Health" ilkesini benimsemiş yani ASLA katkı maddesi içermeyen, Yüksek Biyoaktif ve Yüksek Biyoyararlı, 2000k Dalton Çift Hidrolize Kolajen Peptitleri içeren Amerika İlaç ve Gıda Dairesi (FDA) Onaylı İlk Kolajen Markası Kiperin Collagen ile En İyi Güzellik-Sağlık-Diyet Sonuçlarını Deneyimlemek İçin Tıklayın.